Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“Öğretilmiş Çaresizlik”in vücut bulmuş hali: Aşk Geçmişim

“Öğretilmiş Çaresizlik”in vücut bulmuş hali: Aşk Geçmişim
12.11.2019
609
A+
A-

Çok klişedir ama hemen her klişe kadar haklı ve hakikattir de: İnsan seçimleriyle yaşar. Peki tercihlerimizi neye göre yapıyoruz? Vicdanımızın sesiyle mi? Mana süzgeciyle mi? Yoksa öğretilmiş naçarlıkla mı? Aşk Geçmişim ’de Tom ve Amy, öğretilmiş naçarlığın beden bulmuş hali olarak çıkıyor karşımıza.

Toplumsal normlar, mahalle baskısı, hayatımıza istikamet vermede nasıl bir rol oynuyor? Dünyanın neresine giderseniz gidin; ister Türkiye ’de yaşayın, ister Avrupa ’da, ister Orta Doğu ’da… Her cemiyet kendi coğrafyasıyla şekillense de çoğunluğun uyduğu kumpastan, ananelerden herkes bir doğrultusuyla hissesine düşeni alıyor. Çünkü beraber yaşamanın çatısı böylece örülebiliyor.

Ama bu alışkanlıkların ya da kaidelerin zaman zaman öğretilmiş bir naçarlığa dönüştüğüne şahit oluyoruz. Daha miniklikten aklımıza işlenen bazı tavır şekillerinin, kendi doğrularımızla örtüşmediğini sonradan kavrasak bile empoze edilenlerin peşinden gitmeyi sürdürebiliyoruz.

“- E mektebi tamamladın, işe girdin. Ne zaman evleneceksin?
– Bu yaşına geldin hala birini bulamadın mı? Sen de ne yetersizsin!
– Böyle “Armudun sapı, üzümün çöpü” yapmaya devam edersen daha çok beklersin.
– Tek başına sinemaya, tiyatroya, tatile gidilmez.”

Sizin erişmek istediğiniz yer A noktasıyken, bu ve bunun gibi pek çok misalin sizi götürdüğü yer B noktası olabiliyor. İşte buna “Öğretilmiş naçarlık” deniliyor.

“Aşk Geçmişim” oyunun bana verdiği ileti bütün olarak böyleydi.

Özel yaşamında aradığı mutluluğu bir cinsli bulamamış, 30 ’larında bir bayan ve bir erkek. Bu iki şahsın yolları, Tom ’un, Amy ’nin çalıştığı işletmede işe başlamasıyla kesişir. İstemeye istemeye acayip bir ilişkinin içinde bulurlar kendilerini. İşin daha da acayip olan tarafı, her ikisinin de birbirinin ilişkiye bakışını, olduğundan çok daha değişik idrak etmesidir. Tıpkı hakikat yaşamda olduğu gibi… Bazen kendimizi karşı taraf için bırakılmaz sanırken hakikatinde asıl çok daha değişiktir. Oysa ki hiçbir duygu tek taraflı değildir bana göre. Sevgi de sevgisizlik de. Bu vaziyetin Tom ve Amy için de geçerli olduğunu görüyoruz.

Ortak paydaları ikisinin de geçmişlerinden gelen hayal kırıklıklarıdır. Bkocaman istediğini elde edememiş, öbürü ise elindekinin değerini öğrenemeyişine dair pişmanlığı silememiş. Ciddi bir ilişki belki hem Tom hem de Amy için olmazsa olmaz değilken, etrafsal etkenlerin de tesiriyle ikisi de arayıştan bırakmamış. İkilinin mecbur buluşmasını domine eden etmenlerden biri de mesai dostları Sasha.

Hesapta olmayan bir büyüme ikisinin de kendileriyle yüzleşmelerine neden oluyor. Peki şahsi muhasebeleri, hakikatinde birbirine çok benzeyen bu iki bireyi derinlikli bir ilişki kurmaya yöneltecek mi?

39 yaşındaki İskoç yazar D C Jackson ’ın 2010 senesinde kaleme aldığı mükâfatlı reyin Aşk Geçmişim, Erdem Avşar tarafından Türkçe ’ye çevrilmiş. Pangea ve Tatlı Ekşi Tiyatro ortak üretimi olarak sahneleniyor.

Prömiyerini 15 Ekim ’de yapan oyunda Amy kişiliğine Şebnem Bozoklu yaşam veriyor. Bozoklu becerisinin yanı gizeme enerjisini çok beğendiğim oyunculardan. Işıldayan bir aurası var. Amy ’i oynarken de o eforlu enerjisi sarıp sarmalıyor izleyiciyi. Sanatçının oyunculuğu öyle bir tat veriyor ki bu işi hava gibi, su gibi bir hayat kaynağı olarak gördüğünü düşünüyorsunuz.

Tom rolünde Rıza Kocaoğlu var. Canlandırdığı hemen her şahsiyette, başrolden çalan iyi bir oyuncu Kocaoğlu. Tom içe dönük, ne istediğini öğrenmez, bezgin hatta looser bir profil. Kocaoğlu ’nu izlemeye alışık olduğumuz rollerden azıcık değişik bir karakter. Ama sanatçı mimikleri, beden dili ve tutumuyla oyunda tarif edilen kişiliği bütün anlamıyla yaşıyor ve yaşatıyor.

Melisa Doğu da Sasha için biçilmiş bir kaftandı tabir yerindeyse. Usta kalıcı ses tonuyla taçlandırdığı yalın ve mübalağasız oyunculuğu doyurucuydu.

Üç oyuncu durmaksızın, yorulmaksızın performans sergilediler sahnede. Ana rollerinin dışında yan şahsiyetleri de yeniden onlar canlandırdı. Kreatif ve fonksiyonel dekorun da tesiriyle dinamizm oldukça yüksekti sahnede.

Çok yeni Hedda Gabler ’de izlediğim Tuğrul Tülek, bu defa mutfakta; rejisör koltuğundaydı. Oyunculuk kadar rejinin de hakkını verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Romantik komedi filmi tadında bir reyin Aşk Geçmişim. Çokça cümbüşlü. 90 ’lara yapılan flashback ’ler, o yarıyılların çocuğu olan ben ve benim gibi bir hayli izleyiciye nostalji yaşattı. Salonda kahkahalar yetersiz olmadı. Güldürürken düşündürmek derler ya hani, beni de aşırısıyla düşündürmüş olacak ki yazım bir hayli uzadı. 

Sevinçli süre geçirmek isteyenler oyunu ajandalarına anekdot etsin. İstanbul Uniq Hall ’de sahnelenen Aşk Geçmişim turneye 9 Kasım ’da Bursa ile başlıyor.

 

 

 

Vedat Muriqi gösteri! 2019’da…Avrupalılar sahne alıyor!Feghouli’den ileti var! Terim’e…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

En iyi slot oyunları