Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hem çevirdi, hem oynadı! Haluk Bilginer’den ‘Kral Lear’ yorumu

Hem çevirdi, hem oynadı! Haluk Bilginer’den ‘Kral Lear’ yorumu
19.11.2019
503
A+
A-

“Serçenin can vermesinde dahi bir bildiği vardır mukadderatın.
Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz.
Yarına kalacaksa bugün olmaz.
Tam mesele hazır olmakta.”

Shakespeare ’nin kült yapıtı Hamlet’ten bir replik yukardaki satırlar. Bir dehanın kaleminden çıkmış dünya normalinden yalnızca minik bir kısım. Benim içinse büyük bir manevilik, bir yaşam felsefesi…

Bu replik, ilk dinlediğim andan itibaren mıh gibi kazındı usuma. Tüyleri diken diken eden, nevi kişisine münhasır o sesten dinlediğim andan itibaren. Haluk Bilginer, belki pek çoğunuzun andırmayacağı bir yaz dizisinde; Robin Williams ’lı Mrs. Doubtfire filminin uyarlaması olan “Yaşamımın Rolü”nde, derinliği arşa çıkarıyordu adeta.

Shakespeare ’in yer yer kendimden bir şeyler bulduğum kalemiyle o günden sonra tanıştım. Tanışıklığımı yüzeysellikten yakınlığa dönüştürdüğü için olsa gerek Haluk Bilginer ile Shakespeare arasında da kendimce bir bağ kurdum. Ve aradan geçen 7 senenin ardından Bilginer ’i bir Shakespeare oyunu ile sahnede izleme fırsatı buldum. Kral Lear…

Daha evvel pek çok kere değişik oyuncular ve değişik rejiler ile derlenmiş reyin. Hatta 1983 senesinde televizyona bile uyarlanmış. 2018 senesinden beri ise Reyin Atölyesi tarafından sahneleniyor.

Yalnızca başrol değil oyunun tercümesi de Haluk Bilginer ’e ait. Shakespeare ’nin ağdalı dilinin aksine çok daha yalın bir anlatım mevzubahisi. Hatta metnin reelinden bir nebze uzaklaştırıldığını söylemek olası. Reyin günümüze uyarlanmış, seyircinin daha rahat kavrayabileceği bir hale getirilmiş. Fakat tüm değişler Shakespeare ’nin şairane diline yakışır biçimde yapılmış. Espri de dram da metnin içine çok iyi yerleştirilmiş.

Yönetmen koltuğunda Muharrem Özcan var. Oyuncu kadrosu ise hayli geniş. Tiyatrodan ve ekrandan tanıyabileceğiniz bir hayli adla karşılaşıyorsunuz sahnede.

Reyin 1600 ’lerin hemen başında yazılmış olsa da mevzusu zamansız. Bir iktidar, iktidar isteği, iktidarın yok ediciliği, iktidarın kendisiyken mağduruna dönüşen muktedir öyküsü.

“En çok hanginiz hoşlanıyor bizi?”

Tragedyanın drama kişiliği de Kral Lear. Kendine bütün vefa isteyen yaşlı bir kralın, sevginin ve vefanın kıymetini sözcüklerle ölçmesinden mütevellit düştüğü hata, o kusurun kendisini yönelttiği yanlış tercihler ve fayda etmeyen pişmanlıklar… Saray öykülerinin olmazsa olmazı entrika, hıyanet Kral Lear ’ın de ana unsuru. İnsan tabiatına, fıtratına dair tüm ögeler işlenmiş oyunda. Ama özellikle zaaflar, cılızlıklar, hırslar ön tasarıda.

Haluk Bilginer ’in performansı en az oyunun başlangıcında sahnede göründüğü taçlı, kaftanlı hali kadar haşmetliydi.

Bilginer ’i daha evvel Esra Bezen Bilgin ile başrolü paylaştıkları Pencere oyununda da izlemiştim. Ses tonunu, beden dilini, becerisini değişik şahsiyetlere büründürüp her rolü üstüne oturtabilen onun gibi kaç sanatçı var ki diye düşünüyor insan.

Haluk Bilginer gibi büyük bir ad ile oynamak basit olmamalı. Birkaç oyuncunun tutukluğunu buna bağlıyorum. Deniz Celiloğlu ’nun performansını ise çok eforlu bulduğumun altını çizmek istiyorum.

İki perdelik oyunun süresi 140 dakika. Bazı sahneler azıcık daha kısa tutulabilirmiş.

Oyunu izledikten bir gün sonra Haluk Bilginer ’in Kişilik dizisindeki rolüyle Emmy ’e aday gösterildiği söylendi. 25 Kasım ’da tertip edilecek merasimde mükâfatın sahibi olacak mı meçhul. Ama sanat yaşamına rakamsız mükâfat ve galibiyet sığdıran bir kıymetin, kabiliyetinin taçlanması için bunun pek de bir ehemmiyetinin olduğunu sanmıyorum. Çünkü kendisi Türk tiyatrosunda kral tacını aşırısıyla hak eden adlardan. Ve Kral Lear da sırf yaşayan bir efsaneyi sahnede üryan gözle izlemek için dahi tiyatroseverlerin listesine alması gereken oyunlardan.

Reyin kapalı gişe oynuyor. O sebeple izlemek isteyenlerin azıcık erken davranmasını öneri ederim.

Emre Çolak’tan FIFA’ya şikayetAylardır beklenen özellik geldi Estetik hoşuyum

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.